Uzun bir sure sonunda gectigimiz hafta sonu
bitirebildim. Vakit aldı çünkü araya başka okunacak şeyler
-roman değil, bir sertifika sınavına hazırlık-, diziler, filmler, kahvaltılar,
akvaryumlar, alışverişler, misafirler, özel günler-geceler girdi… Yoğun ve
güzel zamanlardan geçtik bir kitabi bitirene kadar. Eksik olmasınlar inşallah.
Bu kitap bir roman olmuş, ikinci kitap romana yakin olmakla beraber önceki ikisi günlük
samimiyetindeydi. Onlardan her bolumu macera dolu bir dizi çıkabilirdi, bundan çıkamaz.
Bunun sebebi olayların az, betimlemelerin çok olmasından fikrimce; uzayıp
giden, neredeyse konudan koparacak betimlemeler mevcut fakat vaka fakiri. Ya da
şöyle diyeyim, vakalar büyük; evden atılmalar, evlilik hazırlıkları, yangınlar…
Ama az sayıdalar. Beklentim ne kadar yükselmiş, her gün anlatılası bir şeyler
yasamalısın PuCCa!
Kapağın altında ilk kitabin başında AŞTİ’de
bıraktığımız Ankaralı ile olan aşkın hikâyesi var. PuCCa aşık olmuş gerçekten,
ancak her saf aşık gibi yanlış kararlar vermiş, boyun eğmiş seviyor diye. Kendi
kendimizi ikna etmek çok kolay sevildiğimize, gözümüz kor oluyor evet. Evet,
PuCCa da seviliyor ama bazen insanlar seviyorlar diye insanlıktan çıkabiliyorlar...
Kelimeler burada da kifayetsiz... Heyhat!
PuCCa da geleceği gördüğü halde önlem alamayanlardan…
Olmadık zamanda bir cümle, bir kelime ile
maziyi gözünüzün önünde bulabiliyorsunuz. Burnunuzun direğini sızlatıyor… Değişik
yerlerde, şartlarda ama ayni zamanlarda yasamış kişileriz bizde. Etkileyiciliği bundan
mi?..
Daha duygusalmış üniversite yıllarında ve
benim sandığımdan daha saf. +21 sınırımı bu kitapla aşağıya çekebilirim. Alınan
ders; ön yargıdan kaçınmak lazım. Gelgelelim ben bu yorumları anlattığım kız gerçekten O diye yapıyorum. Bu kisiler sadece roman karakterlerinden ibaret ise benim saflık
seviyemi de siz anladınız. Ki burada en ufak bir değiştirmeyi de içine alıyorum.
Sözlerimizi neticelendirirsek… Sürüklenerek okuyamadım. Ilk ikisi kadar zevk alamadim. Merak ettiğim için baslamistim,
merak edenler okusun…
PuCCa’ya Not: Sonunda Ankaralıya seslenmenle hayal kırıklığı yaşadım.
2. Not: Her sevgiliden tek tas almak azımsanamaz
bir basari. Takdir ettim. İclal Aydin gibisin maşallah.
CES