PuCCa - Okuyan Us Yayınları
Küçük Aptalın Büyük Dünyası’nın ardından, bir
günde bitirdiğim kitaptır (geçtiğimiz Cumartesi vuku buldu) (“-tır” a dikkat).
İlkine nazaran daha istikrarlı bir PuCCa ve daha
sempatik, daha anlaşılabilir, daha duygusal.
Büyük ask yine kavgayla başladı. Erik OUT,
Ceri IN. Yalnız 2 evlilik de can alıcı cinsinden sürpriz. Bu kez daha bir roman
gibi, çünkü Ceri uzun sure arka planda sessizce zamanının gelmesini bekliyor; aşkın
zamanının gelmesini de biz. Kendisi de bir Twittter fenomeni. Dengini buldu o
vakit. Yalnız dikkat çakal o biraz. Okumuş PuCCa yazılarını, kendine yol haritası
çizmiş köftehor* seni. Aslında ne güzel, hem yazdıklarından onu olduğu gibi tanıdı
–artık hiç bir mazeret ya da şikâyeti olamaz- hem de söylediklerine önem verdiğini
kanıtladı.
Kitaba Penti sponsor olmuş, haliyle bir kaç
yerde ismi geçmiş. Okurlar reklamın zorlama girdiği hissinde, sırıttığı
kanaatinde. Bence dizi izlerken reklam sloganlarının oyuncuların repliklerine yansıtılmasının
rahatsız ediciliğinin yanında lafı bile edilemez. Bir blogda kitapta 4 kere Penti geçmiş
diye okudum. Bu kısacık yazıda bile 2 kere geçti iste. Üstelik bedava. Aksi
halde her satırda geçmesi için uygun kelimeler bulabileceğimden eminim.
Maddiyata girince aklıma geldi… Samimiyetini sevdiğim,
ilk kitaptan beklediği paradan bile bahsediyor.
Ve ve ve 275. sayfadan özellikle bahsetmek
isterim, zira gözlerimde yaslar yağmur, ölecektim gülmekten. “Kopmak” fiilinin
kendini kaybetmek anlamıyla en az 5dk kesintisiz güldüm. Ne oluyor diye esim
geldi, esime anlatırken -ya da anlatmaya çalışırken- güldüm. Yattığım yerde
bacaklarım kontrolsüz, vücudumla dik açı
oluşturacak şekildeyken güldüm. Sağa yuvarlandım güldüm, sola yuvarlandım
güldüm. Her turlu güldüm kısaca; PuCCa
randevusundan döndüğünde kapıya Ceri dayandığında… Ifadelerinin orjinalligine bir alkis.
Sonradan da düşündüm düşündüm güldüm…
Yazarı gibi samimiyetle okunası, argo dağarcığınızı
geliştiresi…
CES
(* Sevgiyle karışık bir azarlama sözü)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder