Sabahattin Ali - Yapı Kredi Yayınları
Coook
eski bir kitap bu… Remzi Kitabevi’nden 1943 yılında cikmis ilk baskısı. Daha
sonra 1998’de YKY’da basmış tekrar.
Benim okuduğum ise YKY’da 53. baskısı. Yine kitapyurdu.com’da en çok
satanlar listesinde adını gördüğüm için aldığım bir kitap. Bir yerlerden de tanıdık
geldi aslında, emin değilim belki de bir arkadaşımdan duymuş olabilirim daha önce. Yıllar sonra bile satış listelerinde ilk
sıralarda olabilmesi kadrinin bilindiğine inandırdığı için ne kadar etkileyici…
“Novella”
diye adlandırılan sanki uzun bir hikâye gibi kitap. Dolu dolu 149 sayfa. İki kısımdan
oluşuyor gibi aslında, bir dramatik, hüzünlü, sonu trajik asil hikâye bir de bu
hikâyenin bize ulaşmasını sağlayan hikâye. Türk Edebiyatı Klasiklerini en çok okuduğumuz ortaokul,
lise dönemlerinden tatlar alarak okutuyor kendini. Bilinmeyen kelimeleri çok
olmakla beraber dip notlar o konuda yardıma yetişiyor.
Her
satiri dikkatle okunması, kavranması gereken anlamlarla yüklü. Hani birçok
insan kitap okurken kendine hoş gelen yerlerin altını çizer ya, daha önceleri başka
kitaplarda da ayni hissi duymama rağmen, ilk kez bu kitapta gerçekten bir kalem
alıp altını çizdim etkilendiğim satırların. Ama doğrusu geç kaldığım için bir
suru manidar cümle ilk kısımlarda çizilemeden kaldı... İşte kitabin ortalarında
beni etkileyenlerden bir cümle:
“Hiç
bir hakikatin beni ondan uzaklaştırmasına tahammül edemeyeceğimi anlıyordum. Ruhlarımız
için en lüzumlu, en kıymetli olan şeyleri birbirimizde bulduktan sonra diğer teferruatı
görmemezlikten gelmek, daha doğrusu büyük bir hakikat için küçük hakikatleri
feda etmek, daha insanca ve daha insaflı olmaz miydi?”
Bir
diğeri daha...
“Asil
mühim olan, iki insanın birbirini bulması bu derece güç olan su dünyada, bu
nadir servete ermekti. Öte tarafı hep teferruattı. Bunların kendiliğinden düzelmesi,
asil büyük noktaya, birbirimizi bulmuş olmak hakikatine uyması lazımdı……” Fakat
Raif’in de dediği gibi hayatlarımız ehemmiyetsiz teferruatların oyuncağı.
Kendi
kendime birçok anlamlar bulabiliyorum sayfalarında ve tekrar okumayı da
istiyorum Sabahattin Ali’nin bu eserini. Muhakemeler yapıyorum karşıdakine
kendini ifade etmenin ne kadar önemli olacağı üzerine. Başka turlu geçebilecek bir
hayatin bambaşka yönlere gitmesinden kopuk iletişimi sorumlu tutabiliyorum bu
kitapla. Ayni zamanda Dünya’nın farklı yerlerinde iyi ya da kotu ne farklı
hayatlar yaşanabileceği de seriliyor gözler önüne ama aslolan Ask iste…
Umarım
sizler de okur ve neyin sizler için daha önemli olabileceği,
hayatinizin gerçek anlamı üzerine düşünür, bir “hep” için mi yoksa bir “hiç” için
mi yaşayacağınıza karar verir ve adimlarinizi atarsiniz.
CES
mrb eski basımlı kürt mantolu madonnna kitabı sizde var mı?
YanıtlaSilMerhaba, maalesef yok bende eski basim.
Silbulabileceğimiz bir yer var mı eski basımı?
YanıtlaSilGordugum kadariyla bazi internet sitelerinde satiliyor ama basima gore yuksek fiyat farklari da var.
Silgittigidiyor'a bir bakin isterseniz.